29 Temmuz 2010 Perşembe

Eniştem Ahmet Köse'nin Bal Hasatı

Geçtiğimiz haftalarda Tomarzaya ziyarete gitmiştim. Eniştemin arıcılığı epey geçmişe dayanıyor. Benim çocukluğumda, hatırladığım kadarıyla  sürekli kovanları olur, arıları hiç eksik olmazdı. Hem fenni hemde karakovanları vardı. Ahırın damında durudu. Balları da hani,  çok lezzetli olurdu ;) .

Sonra nedenini tam bilmiyorum, arıların çoğu söndü ve arıcılığa (bıraktılar demek yanlış olur ki şimdi arıları var) araverdiler.

Geçen sene eniştem bizim bağa geldiğinde benim arıları görünce sanırım hoşuna gitmiş olacak ki (hemencecik cümlenin arasında kendimede bir pay çıkarıyım :) ) bu sene kendisine bir kaç kovan edinmiş. Bende kızıyordum zaten, yerin müsait, arıcılık bilginde var, elinde kovanda mevcut, neden alıp koymuyorsun bi kaç kovan diye.

Neyseki zararın neresinden dönersen kâr sözünü çok severim. Almış mayıs başlarında 3 kovan arı. Şimdide kendi balını afiyetle yiyecek. Hatta ben yazıları yazdığımda çoktan yemiştir bile. Öyleki hasat videolarını bile çekmişler. Bende hazır malzeme olunca kaçırırmıyım. Hemen alır bloğa yerleştiririm. ;)




Haydi iyi seyirler...

Bölüm 1




Bölüm 2


1 yorum:

  1. selamlar
    abiler bu arının ırkı bozulmuş böyel arı olurmu ya
    arı sakin olmalı
    çok saldırgan arı bu
    anayı hemen değişin
    bal sağımı hayırlı olsun

    YanıtlaSil