30 Mayıs 2010 Pazar

Polen Kapanı Denemelerimiz


Taa en başlarda Hüseyin abiye demiştim "gel şu polen işine bir girelim" diye.

Sonralarda kafasında yeretmiş olacakki o bana bastırmaya başladı. Kovanları polen tuzaklı hale getirmeye çalıştık.  Fakat tek katlı ızgara kullandığımızdan ve başlarda polen tuzağının mantığını tam anlayamadığımızdan dolayı polen tuzaklı kovanlarımızın tuzaksızlardan tek farkı sadece havalandırması iyi olan kovan olması oldu.

Sonra kovan girişine monta edilen polen kapanlarını kendi çıkardığımız ölçülerle yaptık.

Eee yeni birşey yapılırda çalışıp çalışmadığı kontrol edilmez olurmu. Geçtiğimiz pazar mehmetin yamula barajına balık için gidipte oltasına takılan oğulun girişine polen kapanımızı yerleştirdik.


Yaklaşık olarak 4 çerçevelik bir oğul. Ağaçtan dalı kesmişler boş çuvala koymuşlar ve arılığa getirmişler. Bende kovana çırptım. Resimde Hüseyin abi kovanın diğer köşesine toplanan arıları çerçevelere geçmesi için zorluyor, o zorladıkça arılar inat ediyorlar. Nihayet tümü olmasada büyük bir miktarını ham peteklere çıkartmayı başardı.

Hemen ertesi gün petekler kabarmış ve yumurta atılmış. Kim ne derse desin daldaki oğul bölünerek elde edilmiş oğuldan çok çok daha hızlı gelişiyor...

Buda polen Tuzağının kısa bir videosu...

22 Mayıs 2010 Cumartesi

Bir Dalda İki Kiraz Biri Al Biri Beyaz...

Normalde yarın gidecektik arılığa ama Hüseyin abi aradı "hadi bugün bir saatlik boşluk açabilirim kendime gelde arılara gidelim diye. İşleri çok yoğun hummalı bir üretim içindeler ve çalışıyorlar.


Normalde başlarını kaşıyacak zamanları yok ama oda duramıyor merak ediyor arıları :)

Bende bozulan fırını almaları için servisi bekliyorum. Öğleden sonra 1-2 gibi geliriz demişlerdi. Saat 3 oldu hala gelen giden yok. Dayanamadım aradım servisi. Servis görevlisi daha yeni bizim bölgeye geçtiklerini söyledi. Aman Allahım daha yenimi dedim. Bari biraz hızlandıralım ilk bizim fırınla ilgilensinler dedim. Görevli telefonda not aldı ve servise çıkanlara haber vereceğini söyledi fakat servisin geldiğinde saat 16yı geçiyordu.

Saat önemli değil 19.30 gibi hava ancak kararıyor ama bulutlarda boş durmuyor geliyoruz haa diyorlar. O sebepten acele ediyorum. Herneyse servis bakımını yaptı. Birlikte çıktık. Hüseyin abinin yanına gittim. Birazda dükkanda oyalandıktan sonra çıktık. Arılığa vardığımızda saat 17.30 civarındaydı.

Açtık sıradan kontrolleri yapıyorduk sıra 7 taban numaralı kovana geldi ki arısı azalmış. Tühh dedik oğul vermiş onuda tutamadık ve kaçmış.

Tam üzülüyorduk ki Hüseyin abi bak bak, ağaca bak "armutun iyisini arılar yer" dercesine oğulu gösterdi. Armut ağacında sallanıyor yavrum. :D


Hemde bir tane değil yanında bir tane daha var. İki ayrı kovandan çıkan iki ayrı oğul. Tam bir dalda iki kiraz. :D Allaha şükür ki ikisini de kaçırmadan yakaladık.


Hep diyorum şu Hüseyin abi çok kısmetli adam. Yanılmıyorum işte herşey ortada. Allah kısmetini dahada arttırsın... ;)



Devamı Videolarda


İki Oğul Yanyana


Part1




Part 2




Part 3




Buda Bir Dalda İki Kiraz'ın şarkısı. İki oğul kaçırılmadan yakalanır da keyif şarkısı söylenmezmi :D

19 Mayıs 2010 Çarşamba

Dördüncü Kat Atıldı.. "Maşaallah Demeyi Unutmayalım"

Arıların gelişmeleri çok güzel. Peteklerin üzerleri kar gibi bembeyaz ve mis gibi de bal kokusu...


Çok miktarda resim çekemediğim için bu resmi temsili olarak buldum. Yeni başlayan ve merak eden arkadaşlarımız olabilirler.

Bu manzara gerçekten çok hoş ve görülmesi heyecan veren bir manzara. Kızlarımızdan bunun daha da güçlü olanını ve daha da fazlasını bekliyoruz.

Yaratanımız, yaşatanımız, rızıklandıran, koruyup kollayan, ve bizlere bu mutlu anları yaşatan Allah'ımıza hamdımız sonsuz. O ne verecekse hep hayırlısını talep ediyoruz.

Başlığımıza dönecek olursak şampıyonumuza 4. katı da attık. Petek kabartma çok yüksek seviyede. Nektar akımı yukarıda bahsettiğim gibi yüzgüldürür durumda. Eee arılarda bu durum karşısında boş durmuyorlar elbette.


4. Katı atmadan önce yaptığım uygulamalardan bahsetmek istiyorum.

2 çerçeve kuluçkalıktan, 2 çerçeve ilk ballıktan, 3 çerçeve de ikinci ballıktan çekerek 3. ballığa koyduk. Boş kalan yerler sırasıyla kuluçkalıkta 2. ve 9. çerçeveler, ilk ballıkta 3.ve 8. çerçeveler ikinci ballıktan ise 2. 7. ve 9. çerçeveler. Toplamda 5 çerçeve Bunlara ham petek takıp yeniden kabartılmak üzere bıraktık.




Son kattaki yaptığım düzenleme ise en duvara yavrusu az kalmış ve balözüyle doldurulmuş bir çerçeve yerleştirdim. Hemen yanına kapalı yavrulu bir çerçeve, onun yanına yeni kabartılmaya başlanmış bir çerçeve, önüne kapalı yavrulu bir çerçeve ve son olarakta 2 tane ham petek ilave ettim. Bilmiyorum belkide yaptıklarım teknik arıcılığa uygun değildir. Ama ben uygulamalarımı arıların tepkilerine göre değerlendiriyorum. Sürekli bu şekilde geliştirme yaparak şu anda 4. kata ulaştık.


Hüseyin abiye diyorum. Abi bal sezonu 1,5 aydan gelirse ben buna 6. katı atarım. :) (kuluçkalık + 5 adet ballık) Oda bana apartman mı dikeceksin nöörüyoon diyor. :D Rüzgardan devrilmeyeceklerini bileyim bu kovan 6 kata da çıkar 7yede bakalım mevla ne verirse en hayırlısını versin. Herkese çok versin.

Genel durumu yine paylaşacağım.

8 Mayıs 2010 Cumartesi

Ana Su Vanası Kapağından Arı Almak



Hep hayalini kurmuştum bugün başımıza geldi. Hüseyin abinin bir arkadaşı Kayseri organize sanayinin yakınlarında boş bir alanda su vanasının bulunduğu logara arıların girip çıktığından bahsetti. Bizde hemen olayı değerlendirelim dedik ve hazırlıklı olarak maskemizle kovanımızla birlikte arıların girip çıktıkları yere gittik. Gerisi videolarda görülmekte. Kesinlikle izlemenizi tavsiye ederim.



Demekki insan isterse Allah teala tüm dilekleri eninde sonunda kabul ediyormuş. Biraz acelecilikten biraz da acemilikten pek profesyonelce bir çekim yapamadık ama genel olarak eğlenceli bir video olduğuna inanıyorum.



3 part şeklinde çekim yaptık. İlk görüş anını düşünemezsiniz. Anlatılmaz derecede bir zevkti ki gelin birde bana sorun. Ne diyeyim Allah herkese bu zevki tattırsın.

Tarlacı arıların üzerinde birikmeleri için çerçeveye yerleştirdiğimiz parçalanmış peteklerle erkek gözlü birkaç peteği yine aynı yere iple astık.


Hava yavaş yavaş kararırken üzerine toplaşan tarlacıları da kovana çırptıktan sonra arıları yeni yerlerine götürdük.

Ana Arı Üretimine Denemelerle Başladık


Adı üzerinde "deneme olarak" transfer yapabilirmiyim diye, çeşitli malzemelerden oluşturduğum ana arı yüzüklerinin içlerine görebildiğim kadar en küçük larvaları transfer etmeye gayret ettim. Hali hazırda arı sütü olmadığı için kaşığın ucunu ıslatarak yaptım. Sonuç olarak sadece 2 tanesini tutturabildim. Ama onların da başına talihsizlikler geldi. :(


Çerçeveyi yanlışlıkla elimden düşürdüğüm için memeler zarar gördü. Bugünlerde sağlam kalan bir tanesinin çıkması gerekiyordu. Nasip olursa yarın arıların yanına gitmeyi düşünüyorum. Yarın neticeyi burada paylaşırız inşallah.

Tüm arıcılara bir kerelik olsun kendi anaarılarını üretmeye çalışmalarını tavsiye ederim. Arılığa gittiğinizde ilk merak ettiğiniz şey ana arı çiftleştirme kutularının durumu oluyor. Arılandırmayı başardığım 2 tane ana arı üretim kutum var. İçerisinde yaklaşık olarak 1 çerçeve arı var. Fakat minyatür çerçevelerden 4-5 tanesini kaplayacak kadar arı mevcut. Ana kovanda bu çerçevelerden birine yumurtlatabilirseniz ve hali hazırdaki anasız kalmış bu bir avuçarıya bu yumurtaları verirseniz hemen memeleri sallandırıyorlar. Hem yumurtanın veriliş zamanını bildiğinizden dolayı kalitesi yüksek ana üretilmiş oluyor hemde transfer işinde çalışma alanının darlığından dolayı yavrulara zarar verilmemiş oluyor.

6 Mayıs 2010 Perşembe

Eritilmek Üzere Eski Peteklerin Sökülmesi

Dün (5 Mayıs) geçen senelerden kalan kararmış peteklerin çerçevelerden sökülüp eritilmesi için hazır hale getirdik


.

Siyah peteklerin kullanımı erken ilkbahar aylarında daha iyi oluyor.


Fakat iyice siyahlaşmış peteklerin gözlerinden çıkan yavruların bıraktıkları kozalarından dolayı hacim daralması sonucu daha küçük boyutlu yavruların oluşumu ve koloninin hızlı bir şekilde gelişmesini önler nitelikte olmaktadır.

 

Sağolsun Mehmet'te bize yardımcı oldu. Fotoyu önce kendisi çekmek istedi fakat Hüseyin abi ver ben çekecem deyince böyle bir görüntü oluştu. :)
Bu sezonda yeni şeyler denedim. Aslında herkesçe bilinen şeyler fakat ben biraz daha abartılmışını uyguladım.


Nektar geliminin başlamasını farkeder farketmez hemen kuluçkalıkta bulunan eski ve kapanmış yavrulu çerçeveleri ballığa çekip ham petekleri sürekli ballığa çekerek arıya ham petek kabarttırdım.

Bu yapmış olduğum çalışmada arıların petekleri kabartmasıyla ananın yumurtlaması bir olduğu için işçiler nektar ve polen basamadan komple yavrulu bir çerçeve oluşuyor.

Bu şekilde full olarak kapanmış yavru 21 gün sonra düşünün nakadarlık bir alanı doldurur.

Bunların yanısıra bazı kapalı ve arının dışarı çıkamayacağı kadar soğuk ve yağmurlu günlerde "nektar geliyor" izlenimini uyandırmak için kek ve 1/1 oranlı şerbet takviyesi de yaptıkki şu anda genel olarak 18 19 çerçeveye basan arılarımız var.

Bu kovanlardan sadece bir tanesinde oğula hazırlık başlamış görünüyor. Diğerlerinde herhangi bir memeye yada oğula meyile rastlamadım.

Oğul Mevsimi Gelirde Anaarı Yüksükleri Gelmezmi?


Bir önceki yazıda belirttiğim yüsükler bunlar. Çok fazla miktarda yüsük var.



Bunlardan bazıları çerçevelerin tam ortalarında. Tam kestiremedim ama ana arıyıda değiştirmek istiyorlar sanırım.
Bu yüsükler ballıktaki çerçevelerde bunun yanısıra kuluçkalığın içinde de birçok sayıda meme mevcut.


Tüm Oğullar Keşke Böyle Olsa

3 numaralı kovandaki memeleri farkedince Hüseyin abiye söylemiştim bi tane boş kovan hazırlayalım heran bir oğlumuz olabilir diye ardından pazartesi günü (3 Mayıs) birde baktık ki havadan bir oğul gelmiş ve buldukları boş kovana doluşmaya başlamışlar. Tabii nerde beleş oraya yerleş mantığı ile hem arılara beleş bir ev hemde bize beleş bir oğul olmuş oldu. :)

3 Mayıs 2010 Pazartesi

Kafkas Mı? Karniyol Mu?


Bence karniyol...

Nedenine gelince, bence en önemli nedeni kıştan güçlü çıkması. Hep karşılaşmıyormuyuz bloklarda yada arıcılık forumlarında "arkadaşlar arınızı kışa güçlü sokun kıştan güçlü çıkarın", kıştan güçlü çıkan kovanda ne hastalık barınabilir ne besin stoğu tüketimi artar nede arı baharda kendisini toparlamak için çok fazla zaman kaybeder.

Bal mı? Hepsi de üretiyor. Fakat miktar sözkonusu olunca kafkasın dili en uzun olanıdır o ençok balı toplar. Evet doğru bir yaklaşım. Ama birde şu yönüyle düşünelim olayları. Çiçeklenmesi mükemmel olan bir alanda bulunuyorsunuz. Arılarınızda dili en kısa olanından. Burda ırk cins belirtmiyorum. Dili en kısa olan arı cinsi hangisi ise ondan olsun sizin arılarınız.

Çiçek o kadar fazla ki göz alabildiğine renk renk çeşit çeşit çiçek var.

Bunların herbirinin balözleri en dipte olacak değil tabiki, papatyanınki yukardaysa sümbülünki aşağıda olsun. Arılarınızda sümbülden balözü almayıversin. Ne kaybedersiniz.

Elde edeceğiniz İçerisinde sadece sümbülden alınmış balözü olmayan bir bal.


Benim arılarımın büyük çoğunluğu karniyol melezi ve ben 3 günde bir bakıma gidebiliyorum. Kovanlara 2 tane birden ham petek takıyorum. Aşagıdaki bölümde gördünüz geç kaldığımızda dalak sallandırmanın nasıl olduğunu.

Kafkas melezimde var. Ama o şu an itibariyle 6 çerçevede hala :( Bal sağımı bittiğinde arı 12 çerçeve dolaylarındaydı. Kıştan bi çıktı ki 4,5 çerçeve olarak. Fakat karniyollar kışa girdiklerinde 9 çerçeveydi. Kovanları ilk açtığımda birde baktımki arı 7 çerçeveye yüklü olarak arı basıyor.

Ana Arı Üretimine Denemelerle Başladık


Geçen gün (27 Nisan) Hüseyin abinin (İMZA MOBİLYA)  mobilya imalathanesinde büyük bir heyecanla ilk 4lü ana arı üretim çerçevesinin montajını yaptık. Öncesinde ben biraz kutu ebatlarının ne büyüklükte olacağını tasarlamıştım.


Nihayet hesaplamalarımız pratiğe dökülmüş oldu. Hem çerçeveler hemde ana anrı çiftleştirme kutularının yapımı çok kolaylaştı.

İlerleyen paylaşımlarda kutuların ve çerçevelerin ebatlarını paylaşacağım inşallah...



Çifte Dalak


Hüseyin abinin arılarının maşallahı var gerçekten. Sadece 3 gün gitmedik yanlarına verdiğimiz ham petekli çerçeveyi halledip yumurta atmış üstüne birde üşenipte çıkarmadığımız şurupluğun altına çift yönlü dalak örmüşler.

Bunu yapan arının kuvveti 16-17 çerçeve civarında. Oğulu önlemek için elimden geleni yapıyorum ama yinede arı sıkıştırıyor kendini. Yahu insaf yani 3 günde bu kadar hız bence kayseri şartlarında biraz fazla sonra radara falan yakalanmayasın 3 numara... :)